Star Haberde Sofular Mağarası
ŞİLE VE ŞİLELİLER
Ramazan Bayramında tatile çıkmayı düşününler nereye gitmeliyiz sorusunun cevabını siteyi dolaşırken veya haberimizi okurken gereken cevabı kendisi verecektir.
Nedenmi?
Saatlerce araba kullanmak veya seyahat etmek yerine,sadece İstanbul şehir merkezinden 45 dk yolculuk yaparak ulaşacakları Şile de yeşilin her tonunu seyahat esnasında doyasıya yaşayacakları ve yol güzergahında çeşitli mola yerlerinde verecekleri dinlenme molalrında o güzelim ormanların temiz havasını soluyarak insanı adeta kendisine getiren havayla Şile merkeze ulaştıklarında ise konaklamak istedikleri tesisleri seçerek tatilerine başlayacaklar ama Şilede Bayram tatilini geçirmek isteyenlere bir öneri, rezarvasyonunuzu önceden yaptırmayı unutmayın.
Otelimize yerleştikten sonra ne yapacağız hiç düşünmeyin Şile Limanında yapacağınız yürüyüş ve hemen ardından malum Şile'ye gidilirde balık yenilmezmi Palamut balığı ile de adını duyuran Şile limanında bir balık keyfi öenerilir ama tabi sadece Limanda olacak değil tüm Karadenizi seyir ederek balık keyfi yaşamak istiyorsanız Üsküdar caddesi üzerinde bulunan bir çok şirin mekanlar sizleri bekliyor.Peki Balığımızı yedik şimdi ne yapalım diye sorarsanız eğer, bir önerimiz olacak sizlere Şile denilince akıllara ne gelir elbette Şile Bezi o eli öpülesi Şile Kadının el emeği göz nuru ile işlediği Şile Bezini görmeden olmaz ve hatta beğendiysek tatil dönüşü sevdiklerinzie hediye olarakta götüre bilirsizniz,Şile ölesine eşsiz doğaya sahiptirki tarihi kültürü her birini bir arada görmek mümkündür Şile'de nelermi var dersek 1858 li yıllarda yapımı gerçekleşen Dünyanın üçüncü Büyük Denzi Feneri ni görmek onu yaşamak gerçek bir ayrıcalıktır akşam saatlerinde Karadenizin o karanlık sularına yansıyan yirmi deniz mili uzaklara uzanan ışıkların kollarını görmek insana ayrı keyif veriyor. Tarihi yerleden bahsetmek gerekirse Şile Liamanında bulunan Ocaklı Ada ve çevresinde adacıklar onlarda Şilede bir tarihin var olduğunu gelen konuklarına gösteriyorlar kendilerini,tarihi yerler sadece bununla kalmıyor tabiki çevre köylerde ki bir çok mağaralar kaleler çeşmeler saymakla bitmez Şile'de.
Şile yi gezmek görmek tamamını dolaşmak için tatilimizi oldukça uzutmak gerek ama olsun bu bayram tatilinde Şile yi gezmek ve görmek ve tabiatı tarihi kültürü yaşamak için HAYDİİ ŞİLEYEEE yazar nurcan kircali
YETİŞEN ALIYOR
EmlakçIlar ve spekülatörler, İstanbul Boğazı "nın Anadolu ve Avrupa yakasındaki arazilerin peşine düştü.Köprünün geçeceği tahmin edilen yerlerde fiyatlar tavan yaptı.3.Boğaz Köprüsü arazi fiyatını uçurdu Başbakan ve Ulaştırma Bakanı"nın açıklamalarından sonra İstanbul Boğazı"na yapılması kesinleşen 3. köprünün yeriyle ilgil tahmin yarışı hızlandı. Köprü ayakları ile çevre yollarının geçmesi muhtemel yerlerde emlak fiyatları tavan yaptı
Haber: Salim YAVAŞOĞLU -Alev SİPAHİ
İstanbul Boğazı"na yapılması planlanan "3. Boğaz Köprüsü" ile ilgili Başbakan Erdoğan ve Ulaştırma Bakanı Yıldırım"ın açıklamalarının ardından vatandaşlar ve emlakçılar harekete geçti. Emlakçılar ile spekülatörler arazilerin peşine düştü. Köprünün geçeceği sanılan yerlerde arazi fiyatları tavan yaparken, uyanık emlakçılar, "köprü buradan geçecek" diye mal satıyorlar. 3. köprünün iki ayağından birinin Avrupa, diğerinin de doğal olarak Asya yakasında olması emlak pastasını büyütürken, vatandaşlar ile emlakçileri ve spekülatörleri tahmin yarışına soktu. Öte yandan, 3. Boğaz Köprüsü ile Kuzey Marmara Geçişi Otoyolu Projesi "nin fizibilitesi, Devlet Planlama Teşkilatı"na bu ay içinde gönderildi.
Üçe, dörde katlandı.
Başbakan ve Ulaştırma bakanının açıklamalarından, 3. Boğaz Köprüsü"nün Fatih Sultan Mehmet Köprüsü "nün kuzeyinde yapılması ihtimali ağırlık kazanırken, başta Beykoz ,Sarıyer ve Çatalca ilçeleri olmak üzere emlak fiyatlarını üçe dörde katlandı. Başbakan Recep Tayip Erdoğan, 2007 yılında Karadeniz Otoyolu"nun açılışında yaptığı konuşmada " Bu otoyolu 3. Köprü"ye bağlayacağız" demişti. Bu da Şile"ye gelecek Karadeniz Otoyolu"nun, 3. Köprü ile kuzeyde bağlanması demek.Bazı emlakçılar, çevre yollarının geçmesi beklenenTokatköy ve Akbaba gibi köylerde bir kısım iş adamlarının arsa toplayıp, büyük arazileri kapattıklarını söylediler. Çatalca ve Şile tarafına uzanan yer ile bağlantı yollarının bulunacağı bölgelerde arazilerin ise şimdiden paylaşıldığı belirtiliyor.
Gözler bu arazilerde YENİÇAĞ
ŞİLE ORMANLARINA HAİN PLAN
Peki bu şehir niçin 20 milyonluk bir mega-kent haline gelmiştir?Rant yüzünden, rant yüzünden...
Birtakım çeteler, Şile civarındaki ormanları yerleşime açmak için kaç yıldan beri şeytanî planlar yapıyor. Rant için, rant için...
İstanbul rant yüzünden mahv olmuştur.
Türkiye’nin başındaki en büyük belâ ranttır rant.
Rantçı çeteler, İstanbul’u 30 milyona çıkartmak için gece gündüz çalışıyor, rant için.
Şu ana kadar bu şehirde trilyonlarca dolarlık rant elde edilmiştir. Bu rantlar devletin, belediyenin, milletin, ülkenin kesesine ve kasasına mı girdi? Hayır, birtakım çetelerin.İstanbul’daki binaların yarısından fazlası kaçak yapılmıştır. Devlet, belediye, kanunlar yok muydu? Vardı ama rant ağır basmıştır.20 milyonluk İstanbul kesinlikle idare edilemez.
Bu şehre su yetişmez.
Trafik sıkıntısı hayatı felç eder, halkı canından bezdirir.
Büyük bir depremde, 2010 yılında çıkması beklenen bir savaşta İstanbul perişan olur.
Bu kadar büyük bir şehirde güvenlik sağlanamaz.
Büyük bir krizde 20 milyon ahaliye ekmek temin etmek zor olabilir.İstanbul’u bu kadar büyüten rantçı sefiller hem şehrin, hem Türkiye’nin kanına girmişlerdir.Türkiye yakın tarihinde iyi idare edilmiş olsaydı İstanbul bu kadar büyümezdi.Her sabah milyonlarca vatandaş otomobillerinde tek başına oldukları halde işlerine gidiyor, akşam da yine tek başına evlerine dönüyor... Bu şehir bu trafiği kaldırmaz.Şu anda İstanbul’un etrafında on binlerce yüksek mesken binaları yapılıyor. Bunlarla birlikte birkaç seneye kalmaz şehrin nüfusu 30 milyona çıkacaktır.Hindistan’dan, Çin’den, İran’dan, dünyanın her yerinden otomobil ithal ediliyor. Birkaç sene içinde İstanbul trafiği cehennemî bir kördüğüm haline gelecektir.İstanbul’a bir tek Boğaz köprüsü yeterdi. Bu köprü yapılmadan önce şehrin aşırı ve anormal şekilde büyümemesi için tedbir alınması gerekirdi. Alınmadı. Aksine, rantçılar köprülerden dolaylı olarak milyarlarca dolar kazandılar.Üçüncü köprünün yapılması planlanıyor. Bu, İstanbul’un ve Türkiye’nin felaketi olur.İstanbul’daki rant yağmasından yakın tarihte birkaç iri kişi milyarlarca dolar vurmuştur.
Üstad Turgut Cansever beyefendiye sormuştum:
“İstanbul nasıl düzelir, ıslah olur?..” Acı bir tebessümle şu cevabı vermişti:
“Büyük bir zelzeleden sonra...”
*
İstanbul’un ve Türkiye’nin kurtulması için, mega-kentin mutlaka küçültülmesi gerekir.82 milyonluk Almanya’nın (en geniş şekliyle) 5 milyonluk Berlin’i örnek alınacak ve şehir küçültülecektir.Halbuki şu anda yapılanlar bunun tam tersinedir.İstanbul 30 milyonluk bir kent haline getirilmek isteniyor.Bugünkü İstanbul gerçek manasıyla bir şehir değildir, dünyanın en büyük köyüdür, hattâ en büyük mezraasıdır.Almanya’nın meşhur Göttingen şehrinin nüfusu 110 bindir. Oradaki üniversitenin 4 milyondan fazla kitaplı bir kütüphanesi mevcuttur. Öyle sıradan, uyduruk, ıvır zıvır kitaplar değil, bir kısmı antika, çok kıymetli, nadir kitaplar.Nüfusu alabildiğine çoğaltılan 20 milyonluk İstanbul’un en büyük kütüphanesi Beyazıt Devlet Kütüphanesi’dir. Orada kitap, belge, mikrofilm vs sayısı sadece 450 bindir. Utanç verici bir tablo.2004’te çıkartılan bir kanunla Kocaeli yarımadasındaki Sultanbeyli ile Şile ilçeleri, Trakya’da ise Büyükçekmece, Çatalca ve Silivri ilçeleri Büyükşehir Belediyesi sınırları içine alındı.
Şu anda Şile’ye iki gidiş, iki gelişli bir otoyol yapılıyor harıl harıl.Geçenlerde bir milletvekilinin imar değişikliğine uğrayan bir arsa satışından bir milyon dolar komisyon aldığı medyada büyük gürültü ile ilan edildi.Önce arsayı ucuza kapatıyorlar, çünkü orada inşaata, yapılaşmaya izin yok. Sonra imar değişikliği yapılıyor ve arsa birden bire on misli değer kazanıyor.Böyle binlerce imar değişikliği yapılmıştır. Bundan oluşan rant yüzlerce milyar dolardır.
Çeteler şimdi gözlerini Şile’ye dikmişlerdir.Bu memleketin hali ne olacaktır?Kasıtlı veya kasıtsız, bilerek veya bilmeyerek Türkiye’nin bir kısmı hızla boşaltılmaktadır, Müslüman nüfustan arındırılmaktadır.Acaba ileride buralara dışarıdan nüfus mu ithal edilecektir?
MEHMET ŞEVKET EYGİ - MİLLİ GAZETE